Kooperatifler Hakkında Merak Edilenler
KOOPERATİF NEDİR?
Tüzel kişiliği haiz olmak üzere ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle
meslek veya geçimlerine ait ihtiyaçlarını işgücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulan değişir ortaklı ve değişir sermayeli ortaklıklara kooperatif denir
Kooperatif ortakları genelde aynı mesleği yapan, özellikle de düzenli ve sabit gelirli olanların uzun vadede birikimlerinin adım adım ilerlemesi esasına dayalıdır.Özellikle belli organize sanayii tabir edilen meslek gruplarının tek bir çatı altında birleşme esasına dayanmaktadır.
Ayrıca Yapı Kooperatifleri de vardır. Yapı Kooperatifleri ;ortakların işyeri veya konut ihtiyaçlarını karşılamak amacıya kurulan kooperatiflerdir. Yapı kooperatifleri, Konut Yapı Kooperatifi, Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi ve Küçük Sanayi Sitesi yapı kooperatifi olmak üzere üç türdür.
Özel idareler, belediyeler, köyler gibi kamu tüzel kişileri ile cemiyetler ve dernekler, kamu iktisadi teşebbüsleri ve kooperatifler amaçları bakımından ilgilendikleri kooperatiflere ortak olabilirler.
KOOPERATİFLER KAÇ KİŞİ İLE KURULUR?
Bir yapı kooperatifi en az 7 gerçek ve/veya 1163 sayılı Kooperatifler kanununda belirtilen tüzel kişilerce kurulur.
KOOPERATİFLER NASIL KURULUR?
Bir kooperatif en az 7 ortak tarafından imzalanacak ana sözleşme ile kurulur. Ana sözleşmedeki imzaların Ticaret Sicili Müdürlüğünce onaylanması gerekir (KK.m.2 f.1).6102 sayılı TTK’nın 337/1’inci maddesinde “Pay taahhüt edip esas sözleşmeyi imzalayan gerçek ve tüzel kişiler kurucudur” denilmektedir.
Bu tanıma göre, bir kimsenin kurucu sayılabilmesi için;
1. Ana sözleşmeyi düzenleyip imza eden,
2. Ana sözleşmede sermaye olarak gösterilen parayı veya ayn’ı taahhüt eden kimse olması gerekir.
Hazırlanan ana sözleşmenin en az yedi kişi tarafından imzalanması ve imzaların da notere tasdik ettirilmesi gerekir. Sözleşmeyi imzalayan ilk ortaklar kurucu ortak sıfatını alır. Uygulamada ilgili bakanlık tarafından hazırlanan örnek ana sözleşmelerden yararlanılmaktadır. Uygulamada örnek ana sözleşmelere uyma zorunluluğu yoktur.Kooperatifler Kanunu’nun 4. maddesinde yer alan ve kanunun emredici hükümlerine aykırı olmamak şartıyla, kurucuların istedikleri şekilde ana sözleşme hazırlamaları mümkündür.
Bir kooperatif ticaret siciline tescil ile tüzel kişilik kazanır.
KOOPERATİFLERİN YÖNETİM ORGANLARI
1)Yönetim kurulu
2)Genel kurul
3)Denetim kurulu
GENEL KURUL: Kooperatif ortaklarının tamamının, bir başka ifadeyle oy kullanma hakkına sahip ortakların, oluşturduğu topluluğa genel kurul denir. Genel kurul kooperatifin bütün ortaklarını temsil eden ve karar alan en yetkili organıdır.
Kooperatif genel kurulu olağan ve olağanüstü olmak üzere iki şekilde toplanır:
Olağan genel kurul: Kooperatif genel kurulları hesap dönemi sonundan itibaren (çoğunlukla 31 aralık), 6 ay içinde ve yılda en az bir kere toplanmak zorundadır.
Olağanüstü genel kurul: Kooperatiflerin faaliyetleri ile ilgili önemli ve acele kararların alınmasının gerektiği durumlarda genel kurul, olağanüstü olarak toplanır.
Genel Kurulun Toplantıya Çağrılması: Kooperatif genel kurulu; Yönetim kurulu, Denetim kurulu, Kooperatifin bağlı bulunduğu üst birlik, Tasfiye memurları, İlgili bakanlık, Ortakların 4’ten az olmamak kaydıyla 1/10’ unun isteği ile toplanabilir.
YÖNETİM KURULU: Yönetim kurulu, kanun ve ana sözleşme hükümlerine göre kooperatifin faaliyetlerini yöneten ve kooperatifi temsil eden yürütme organıdır.
Yönetim kurulu en az 3 asil, 3 yedek üyeden oluşur. Bir kişinin kooperatif yönetim kurulunda asil veya yedek olarak yer alması için kooperatif üyesi olması zorunludur. Yönetim kurulu üyeleri, en fazla 4 yıl için seçilebilir. Ana sözleşmede yönetim kurulu üyeleri ikinci defa seçilemez gibi bir hüküm yoksa tekrar seçilebilir. Kooperatiflerin kuruluşunda kurucu ortaklar tarafından yönetim kurulu belirlenir. Sözleşmeye yönetim kurulu üyelerinin kimler oldukları yazılır. Kuruluş tamamlandıktan sonra ilk genel kurul toplantısında kooperatifin yeni yönetim kurulu seçilir.
Genel kurul olağan veya gerekli durumlarda olağanüstü toplantıya çağırmak ve genel kurul gündemini hazırlamak yönetim kurulunun önemli görevlerinden biridir.
DENETİM KURULU: Kooperatif içinde yapılan işlem ve faaliyetlerin denetim görevi denetim kuruluna verilmiştir. Denetim kurulu, genel kurulca seçilir. Denetim kuruluna en az bir, en fazla beş üye seçilebilir. Denetim kurulunun görev süresi en az bir, en fazla ise üç yıldır. Kooperatif kuruluşu sırasında ilk denetim kurulu üyeleri ana sözleşme ile atanır. Denetim kurulu üyelerinin istifa ederek görevden çekilmeleri durumunda, yerlerine yedek üyeler geçer.
Üç ayda bir denetim yapar ve sonuçlarını raporla yönetim kuruluna bildirir.
eratif, alacaklılarına karşı yalnız mamelekleriyle sorumludur” denmektedir. O halde, ana sözleşmede kooperatifin sorumluluğu başka türlü düzenlenmedikçe dış borçlar ancak malvarlığı ile ödenecek, bunun dışında kooperatiften herhangi bir istek yapılmayacaktır. Kuşkusuz malvarlığına üyelerin yüklendikleri sermaye payı dahildir. …” (Yargıtay HGK 2006/12-32 E., 2006/ 133K.)
Kooperatifin mal varlığı borçlarını karşılamaya yetmezse ne olacaktır?
Bu halde ana sözleşmede ortakların sorumluluk esaslarının düzenlemesine bakmak gerekmektedir. Ana sözleşmede ortaklar için ya sınırlı ya da sınırsız sorumluluk esası benimsenmiş olabilir.
Sınırsız sorumluluk, borcun kooperatiften karşılanamaması sonucunda ortakların kişisel mal varlıklarıyla sorumlu olacağının ana sözleşmede kararlaştırılması demektir. Sınırsız sorumluluk halinde ortaklar müteselsil sorumludur. Sınırlı sorumluluk ise ortakların sorumluluğun kendi mal varlıklarınca bulunmamasına yahut sorumluluk miktarının sınırlı olmasıdır.
“… …’ın borçlu kooperatifin üyesi olduğunun saptanması durumunda kooperatif borcundan dolayı sorumluluğu, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 29, 30 ve 31. maddelerinde öngörülen koşullara göre saptanır. Anılan yasa hükümlerinde öngörülen koşulların gerçekleşmesi durumunda ise, ana sözleşme hükümleri ve sorumluluk derecesi ile miktarları çerçevesinde kooperatif ortakları, şahsen dava veya takip edilebilir. …” (Yargıtay 15. HD 2012/5126 E., 2012/5668 K.)
Ortağın şahsi mal varlığı ile sorumlu olduğu (sınırsız sorumluluk) kabul edilen bir kooperatifte, ortağın mal varlığına başvurabilmek için kooperatifin iflasıyla veya başka sebeplerle sona ermiş olması ve alacakların kooperatif mal varlığından karşılanamamasıyla ancak ortağa başvurulabilecektir.
Aynı zamanda şahsi sorumluluğu bulunan ya da ek ödeme üstlenen (KK m31) ortağa başvurmak; alacaklının kooperatife yapmış olduğu takip sonuçsuz kalması ya da aciz vesikası alınması halinde mümkündür.
KOOPERATİFİN TİCARİ VEYA KAMU BORÇLARINDAN ÜYELERİN SORUMLULUĞU NASIL OLMAKTADIR?
Kooperatifler Türk Ticaret Kanunu’nun 136.maddesinde belirtildiği tüzel kişiliğe haiz olup vergi ödeme yükümlülükleri bulunmaktadır. Kooperatiflerin vergi sorumluluğunu iki özne bakımından incelemek gerekmektedir. Bunlardan biri kanuni temsilci diğeri ise ortaktır.
Kanuni Temsilcinin Sorumluluğu: Kooperatifin kanuni temsilcisi, kooperatifin yönetim kurulu olacaktır ancak ana sözleşmede temsil yetkisi devredilmemişse.
Vergi Usul Kanunu’nda 10.maddede tüzel kişilere düşen vergi borçlarının kanuni temsilcisi tarafından yerine getirileceği hükmolunmuştur. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un mükerrer 35. maddesinde tahsil edilemeyen ya da tahsil edilemeyeceği anlaşılan kamu alacaklarının kanuni temsilcinin şahsi mal varlığından tahsil edileceğini düzenlemiştir. Bu durumda kooperatifin ticaret siciline tescil edilen ve Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan olunmuş ana sözleşmedeki belirlenmiş kanuni temsilcisi(leri) bu madde hükümleri gereği şahsi mal varlıklarınca sorumlu olacaklardır.
Ortakların Sorumluluğu: Kooperatifin her türlü borcundan dolayı ortakların sorumluluğu, Kooperatifler Kanunu’nun ortakların sorumluluğu hükümleri bağlamında ele alınmalıdır.
Dolayısıyla yukarıda ortakların borçtan sorumluluğu konu başlığında yapmış olduğum açıklamalar kooperatifte kamu borçlarından ortakların sorumluluğunda da geçerli olacaktır.
10)KOOPERATİFE AİDATINI ÖDEMEYENLERİN HUKUKİ SORUMLULUĞU NASIL OLUR?
Bu konuda 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa bakmamız gerekecektir. Zikredilen kanunun 27. Maddesi şu şekildedir:
“ – Ortakların yüklendikleri paylar için ödeyebilecekleri para tutarını anasözleşme belirtir. Kooperatif, sermaye yüklemlerinde borçlu veya sair ödemelerle yükümlü bulunan ortaklarından elden yazılı olarak veya taahhütlü mektupla, bu husus mümkün olmazsa ilanla ve münasip bir süre belirterek yükümlerini yerine getirmelerini ister. İlk isteğe uymayan ve ikinci istemeden sonra da bir ay içinde yükümlerini yerine getirmeyenlerin ortaklığı kendiliğinden düşer. Ortaklığın düşmesi alakalının, anasözleşme veya diğer suretlerle doğmuş borçlarının yok olmasını gerektirmez.”
Kanun hükmünden de anlaşılacağı üzere ödemelerini yerine getirmeyen ortakların ikinci ihtarnameden sonra da ödeme yapmaması durumunda ortaklığının düşmesi söz konusu olacaktır. Fakat bir dayanışmaamacı güden kooperatiflerde bu durum genellikle istenmez.Bu nedenlekooperarifler ortaklığın düşmesi yerinegeç ödemelere ilişkin “temerrüt faizi” uygulayabilirler. Bu durum her ne kadar 1163
sayılı Kooperatifler Kanunu’nda yer almasa da ilgili Bakanlıkça hazırlanan Konut Yapı Kooperatifi Tip Ana Sözleşmesinin 23. maddesinde Genel Kurulun görev ve yetkileri sayılırken maddenin 6.fıkrasında “Ortaklardan tahsil edilecek taksit miktar ve ödeme şartlan ile gecikme halinde uygulanacak esasları tespit etmek.” de kooperatif genel kurulunun görev ve yetkileri arasında sayılmıştır.
Dolayısıyla kooperatifler zamanında ödenmeyen aidat ve diğer borçlar için genel kurulda karar almak şartıyla temerrüt faizi isteyebileceklerdir.
Bu konuda Yargıtay kararı da mevcuttur: (23. HD. 26.9.2012, 3797/5451).
KOOPERATİF AİDATLARI VE EK ÖDENEKLERİ NASIL VE KİM TARAFINDAN BELİRLENİR?
Bu konuda 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 31. Maddesiincelenmelidir.Zikredilenmaddede anasözleşme ile , ortaklarınek ödemelerle yükümlendirebileceği düzenlenmiştir.Ana sözleşme de yukarıda değinildiği üzere kooperatifi kuran sözleşme olup bu sözleşme üzerinde değişiklik yapma yetkisi 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 42. Maddesinin 1. Fıkrası gereği genel kurula aittir.Bu yetki genel kurulun devredilemez yetkilerindendir.
Fakat maddenin devamında buek ödemelerin yalnız bilanço açıklarını kapatmada kullanılması zorunluluğu getirilmiştir.
Ayrıca ek ödeme yükleme sınırsız olabileceği gibi belirli miktarlarla veya iş hacmi ile veya paylarla orantılı olarak sınırlandırılabilir.
Kooperatifin iflası halinde ek ödemeleri isteme hakkı iflas idaresinindir.
YÖNETİM ORGANLARINDABULUNANLARIN SORUMLULUKLARI NASILDIR?
1-Kooperatif Defterlerinin Tutulması Sorumluluğu
Bu konuya bir sonraki öğrenim faaliyetinde (Kooperatif İşlemlerinin Muhasebeleştirilmesi) değinileceğinden, burada açıklama yapılmayacaktır.
2- Gelir- Gider Farkından Doğan Sorumluluklar
Kooperatif ana sözleşmesinde aksi bir hüküm yoksa, hesap dönemi içinde elde edilen olumlu farkın tamamı kooperatifin yedek akçelerine aktarılır. Eğer ana sözleşme ile bu farkın ortaklara dağıtılması öngörülmüşse, bu dağıtımın ortakların yıl içerisinde kooperatiften yapmış olduğu alışverişle orantılı olarak yapılmasını sağlamak, yönetim kurulunun sorumluluğundadır.
3- Yedek Akçe ve Fon Ayırma ile İlgili Sorumluluklar
Kooperatifler Kanununun 39. maddesine göre kooperatif yönetim kurulu, olumlu gelir gider farkının en az %10’unu yedek akçe olarak ayırmak zorundadır. Kooperatif üst kurulları, buna ilaveten %5 olağanüstü yedek akçe ayırmak zorundadır. Olumlu gelir gider farkından yedek akçe ayrılmadan hiçbir şekilde ortaklara dağıtım yapılamaz.
4- Diğer Sorumlulukları
Üyeler, yönetim kurulundaki faaliyetleri sırasında öğrendikleri ticaret veya işletme sırlarını saklamakla yükümlüdürler.
Yönetim kurulu üyeleri ve kooperatif memurları ortaklık işlemleri dışında kendisi veya başkası namına, bizzat veya dolaylı olarak kooperatifle kooperatif konusuna giren bir ticari muamele yapamaz.
Yönetim kurulu üyeleri kanundan veya anasözleşmeden doğan bir görevi veya yetkiyi devrettiğinde, devralan kişilerin seçiminde makul derecede özen göstermediklerinin ispat edilmesi hâlinde, bu kişilerin fiil ve kararlarından sorumludurlar.
Yönetim kurulunca kooperatifi tanıtma ve ortak kaydetmek amacıyla yapılacak ilan, reklam ve açıklamalar, eksik ve gerçeğe aykırı olamayacağı gibi, yanıltıcı bilgi ve unsurlar taşıyamaz.
Yönetim kurulu üyeleri ve temsile yetkili şahıslar, genel kurulun devredemeyeceği yetkilerini kullanamaz.
Yönetim kurulu üyeleri, kendi kusurlarından ileri gelen zararlardan müteselsilen sorumlu olup, kooperatife tazmin etmekle yükümlüdürler.
Kusurlu olmadığını ispat eden üyeler ile karara muhalif kalıp durumu hemen denetim kuruluna yazılı olarak bildiren veya özrü nedeniyle toplantıda hazır bulunmayan üyeler sorumluluktan kurtulurlar.
KOOPERATİFE OLAĞANÜSTÜ DURUMLARDA KAYYIM ATANMASI NASIL OLUR? 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 98. maddesi yollamasıyla dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 Sayılı TTK’nın 530/1-2. maddesinin uygulanması gerekmektedir. Anılan hükmün başlığı, “Organların eksikliği” olup, kanunen gerekli olan organlardan biri mevcut değilse veya genel kurul toplanamıyorsa gerekli önlemleri alma görevi Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğundan, kooperatiflere kayyım tayini
ile ilgili uyuşmazlıkların Sulh Hukuk Mahkemesince değil, TTK’nın 5/4. maddesi uyarınca müstakil Ticaret Mahkemesi olan yerlerde bu mahkemelerce, olmayan yerlerde ise Asliye Hukuk Mahkemelerince görülüp sonuçlandırılması gerekir.
KOOPERATİFLERİN SONA ERMESİ NASIL OLUR?TASFİYE SÜRECİ NASIL GERÇEKLEŞİR?
Bir kooperatif:
1. Ana sözleşme gereğince,
2. Genel Kurul kararı ile,
3. İflasın açılmasıyla,
4. Kanunlarda öngörülen diğer hallerde, ilgili bakanlığın mahkemeden alacağı karar üzerine, 5. Diğer bir kooperatifle birleşmesi veya devralınması suretiyle,
6. Üç yıl olağan genel kurulunu yapmaması halinde,
7. Amacına ulaşma imkanının bulunmadığının ilgili Bakanlıkça tespiti halinde mahkemeden alacağı kararla,dağılır.
Ticaret ortaklıkları gibi, kooperatifin de tüzel kişiliği bulunmaktadır. Kooperatifin tüzel kişiliği, ticaret sicilinden silinmesi ile sona erer. Tüzel kişiliğin sona ermesi için de, tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerekir. Şayet, tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile, kooperatifin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulü olanaksızdır.
Tasfiye, kooperatif alacaklarının tahsil edilmesi, varlıklarının nakte çevrilmesi ve borçlarının ödenmesinden sonra geriye kalan naktin anasözleşmeye göre ortaklar arasında paylaşılmasını ifade eder. Tasfiye işleminin yapılabilmesi için kooperatifin anasözleşmesinin 6. maddesindeki bütün iş ve işlemlerini tamamlayarak, genel kurulca feshine karar verilmiş olması gerektiğinden tasfiye sözcüğü aynı zamanda feshi de kapsamaktadır.
Kooperatifin tasfiyesine olağan genel kurulda karar alınabileceği gibi olağanüstü genel kurulda da karar almak olanaklıdır. Her iki durumda da karar nisabı ağırlaştırılmış nisap olup, 2/3’tür.
Uygulamada tasfiye işlemlerinin sonuçlandırılması için öncelikle genel kuruldan tasfiye kararı alınmalı ve bu kararın tescili ile birlikte borç ve alacaklılara duyuru ilanının Ticaret Sicili Gazetesinde birer hafta ara ile üç kez ilanından sonra en az bir yıl bekleyip, tekrar bir tasfiye genel kurulu yapılarak bu son genel kurul belgelerinin ticaret sicili memurluğuna sunulup, tescil ve ilanından sonra kooperatifin sicilden kaydının silinmesi sağlanmaktadır.
Bu durumda en az iki genel kurulun yapılması zorunlu olmaktadır. Birinci genel kurul uygulamadaki ifadesi ile tasfiyeye geçiş genel kurulu, ikinci genel kurul ise tasfiye kapanış genel kuruludur.
Birinci genel kurul 2/3 nisapla karara bağlandığı halde, kooperatifin tasfiyeye geçmesinden sonra yapılan genel kurullarda nisap aranmamaktadır. Ayrıca alacak ve borçlular için birer hafta ara ile üç kez ticaret sicili gazetesinde yapılan son ilan tarihinden itibaren bir yıl geçmeden kapanış genel kurulu yapılamaz. Eğer kooperatifin hiçbir borcu ve alacağı olmadığı için bu bir yıllık süreyi beklemeden tasfiyeyi sonuçlandırmak isteniyor ise, bu konuda mahkemeden karar alınarak alınan mahkeme kararının tescil ettirmesi gerekmektedir. Diğer taraftan kapanış genel kurulunun tescili için bilançonun hiçbir varlık içermemesi, dolayısıyla aktif ve pasifinin sıfır’a indirgenmiş olması şarttır. Kooperatifin tasfiyeye geçtikten sonra unvanının başına “Tasfiye Halinde” ifadesinin kullanılması zorunludur.
(*) Yazı bilgi paylaşımı amacını taşıyıp,somut olayla ilgili bir hukukçuya danışmanız tavsiye olunmaktadır.
İSKENDEROĞLU HUKUK BÜROSU
KAYNAKÇA
Yusuf ÜSTÜN, Muhittin AYDIN – Kooperatifler Hukuku, 3.baskı Seçkin Yayıncılık 2021
Kemal ÖZMEN – Kooperatifler (Açıklamalı – Uygulamalı – İçtihatlı), 5.baskı Seçkin 2018
https://www.denizdekiler.com/index.php/tr/364-kooperatife/1222-4-kooperatifin-organlari.html
https://tr.wikipedia.org/wiki/Anasayfa
https://info-56017.medium.com/kooperatiflerde-tasfiye-ve-ferdile
T.C.YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ E. 2001/10583 K. 2002/2888 T. 1.4.2002
1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu